13 Nisan 2011

Sevil Atasoy: Cesedi parçalamak 'vahşet' değildir!

Münevver Karabulut olayının başını çektiği vahşi cinayetler konusunda GazeteA24.com’a konuşan Adli Tıp Uzmanı Sevil Atasoy’dan ezber bozan açıklama: “Cesedi parçalamak ‘vahşet’ değildir… Toplum cinayetlere alışmalı.”
Gazete A24 / ÖZEL HABER
Türkiye’de de vahşi cinayet olarak belirtilen vakaların tüm dünyada olduğu gibi daha çok 25-35 yaş grubu tarafından gerçekleştirildiğini vurgulayan Adli Tıp Uzmanı Sevil Atasoy, yakın tarihteki vahşi cinayetleri GazeteA24.com’a değerlendirdi. Münevver Karabulut cinayetindeki en önemli ayrıntının nalburdan alındığı iddia edilen testerenin satın alınma saati olduğunu belirten Atasoy, “Testere cinayetten önce alınmışsa olay bambaşka bir boyut kazanır” şeklinde konuştu.

Pasinlerde saldırıya uğrayan kadın öğretmen olayında vatandaşların olaya tanıllık ettiğini fakat korkular nedeniyle kimsenin bilgi vermediğini de dile getiren Sevil Atasoy, medyanın vahşi cinayetler konusundaki etkisiyle ilgili olarak da şok açıklamalarda bulundu. İşte Adli Tıp Uzmanı Sevil Atasoy’un www.gazetea24.com’a yaptığı o çarpıcı açıklamalar:

Röportaj: Özlem KILIÇ

Türkiye’de son dönemde çok fazla şiddet ve cinayet olaylarına tanık oluyoruz. Cinayet işleyenlerin profillerinde sosyo-kültürel bir değişimden söz etmek mümkün mü?

Türkiye zenginleşiyor ve eğitim oranı da yükseliyor. Bunlara orantıladığınızda sosyo-ekonomik düzey arttıkça fakirlerimizin sayısı da azalıyor. Şiddet insani bir duygu ve patolojik bir sorun. Öfke kontrolü olmayan insanların dağılımı toplumda aynıdır.

Yine son yıllarda cesetlerin parçalandığı, iç organların çıkartıldığı cinayetlere tanıklık ediyoruz. Türkiye’de cinayetlerin işlenme biçimlerinde bir değişiklik var mı?

Bir cesedin parçalanarak bir yere taşınmasını farklı değerlendirmek gerekiyor. Eskiden “öldürdüm ben de yatarım, cezasını çekerim, pişman değilim” düşüncesi ağırdı. Şimdilerde “öldüreceğim ama beni kimse bulamayacak” dürtüsü daha yüksek. Cesedi parçalamak vahşet değildir. Temelinde o cesetten kurtulmanın ve yakalanmamanın motifi var. Bu, onun yok olması ve kimsenin kendisini bulamaması için delili yok etmekten farksız bir davranış. Bir kişi canlıyken ona işkence etmek, organlarını kesmek ise vahşettir.

Kadın cinayetlerinde de çok ciddi bir artış var ve bu genelde eşler tarafından uygulanıyor. Bu cinayetlerin artışında ve işleniş biçimlerinde dikkatinizi çekenler nelerdir?

Dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de şiddet suçları artıyor. Bu sayısal olarak değil, nüfusa orantılı olarak da artıyor. İkincisi yine dünyanın her yerinde olduğu gibi cinayet kritik bir yaş aralığı olan 25-35 yaş arası kişilerce daha fazla işlenir. Türkiye’de de böyle bir profil var. Türkiye nüfusu da çok genç bir nüfus dolayısıyla bundan sonra daha fazla şiddet ve cinayet göreceğimiz muhakkak. Toplumun buna alışması gerek.



Kayseri’de kaybolan çocukların bulunması olayında medya olayı tüm detaylarıyla anlattı ve bu konuda tepki gösterildi...